Galatasaray maça alışık olduğu baskı ile başlayamadı. Bunda Bursaspor'un oyunu geride kabul etmeyip ilerde  yaptığı presin payı vardı. İlerleyen dakikalarda sanki hafta içi Avrupa kupası maçı oynayan Bursaspor değil Galatasaraymış gibi görünüyordu. Topu ilk 20 dakikada kanatlara taşıyamayan takımda özellikle Melo ve Hamit'in fizik olarak takımın gerisinde olduğu göze çarpıyordu. 20.dakikadan sonra ise Galatasaray oyunu ileri yıkmaya başlamıştı ki golü buldu. Dikkat çekici olan, sarı kırmızılıların gol sonrası alışılan baskıya yakın bir oyun ortaya koyma çabasıydı. Sağ kanattan Eboue'nin zaman zaman yaptığı bindirmelerin benzerleri soldan gelmedi, Emre sol kanatta topla buluşamadığı anlarda içeri katetmeye çalıştı.

İkinci yarı artık adeta bir kangren haline gelen duran top golüyle başladı. Adam paylaşımında yapılan bir hata ve Hakan Balta'nın adamını kaçırmasıyla Bursaspor golü buldu. Sonrasında Burak'ın depar sonrası topla buluşmasında yan hakemin ofsayt bayrağı ise yanlış bir karardı. Emre Çolak - Amrabat değişikliği Galatasaray'ın durgun olan sol ilerisine de hareket getirdi. Nitekim Amrabat'ın baskısı Musa'yı hataya zorladı ve ikinci golünü kendi kalesine atmasını sağladı. Amrabat'ın istekli oyunu ve 3.goldeki asisti muhtemelen Emre'yi kesmesini sağlayacak. Defansı toparlayıp yöneten Ujfalusi'nin yokluğu ise gerek adam paylaşımı gerekse yer tutmalarda oldukça baş ağrıtacak. Dany bir stoper olarak işini iyi yapmasına rağmen Ujfa'nın 1.bölgeyi yöneten oyun karakterine sahip değil. Kritik anlar ve duran toplarda defansta ciddi bir sıkıntı yaşandığı ve geçen yıl mevcut olan uyumun çok uzağında olunduğu bir gerçek.

Kulübesinde bile yıldızların oturduğu Galatasaray, bu maçı oyuna sonradan dahil olan iki yıldızı, Burak ve Amrabat'ın oyuna ve skora yaptığı katkı ile kazandı.

Oyunun özeti; Galatasaray'ın yıldızlarının biraz parlamasının yorgun Bursaspor'a yetmesiydi.